24.03.2009

kızlan

 
Posted by Picasa

BİTKİ GRUBU KIZLAN'DA

bitki grubundan kucuk bir grup( fatma, semra, aliman, zehra, meral, sezer, ben ) dun kizlan koyunde Esin Abla'nin evine ziyarete gittik. onlara yuk olmayalim diye kekler , borekler yapmistik ama o bize kendi uretimi nefis peynir, zeytin ve yoğurtlu bir sofra hazirladi gene de. Halasi Güldeste teyze, kardesi Güler abla ve komsulari Hayriye abla ve Dudu'da oradaydi. Cok güzel bir gun gecirdik. 4 saate yakin video kaydi yaptik. Kayitlarimizda olmayan 3 yeni bitki hakkinda bilgi topladik, fotograflarini cektik.

kitabimizdaki bitkilerin bazilarina kizlan bolgesinde verilen adlarin farkli oldugunu ogrendik. incirin 14 ayri cinsini saydik. Kizlan'da ticari domates yetistiriciliginin 1980'lerin basina kadar uzandigini, o zamanlar yetisen pembe dilimli domatesin tadinin simdiki domateslerde olmadigini, simdi sosyetenin "kokteyl domatesi" deyipte kutularda aldiği kucuk kirmizi domateslere "daşak domatesi" dendiğini kaydettik.

Güldeste Teyzenin babasi Abdullah Karaman Datca'nin ilk kamyonunun sahibi imiş. 1956 yılında Marmaris Belediyesinden alinan kamyonu daha ilk kez datcaya getirirken yolda devrildigini buradan gidenlerin yardimiyla devrilen kamyonun insan gucuyle kurtarilmasinin oykusunu dinledik. Güldeste Teyze o yillarda gittiği Çine'de dikiş kursunu bitirdiğinden , koydeki kizlarin hepsinin gelinligini dikermis.Bize eski dugunlerde oynadiklari oyunlari da gosterdiler.

Onumuzdeki hafta bitki grubu biraraya gelip yaptigimiz kayitlari tekrar dinleyip notlarimizi çıkardıktan sonra sizlerle daha çok bilgi paylaşabiliriz.

şimdilik bu kadar. ÇİĞDEM ERKAN

4.03.2009

Nihat Akkaraca için

TÜRKÜ GÖNÜLLÜ ADAM!
Bir romandan,bir resimden,
yada bir siyah beyaz filmden fırlamış
gibi görürdüm O’nu.
O’nunla bir yerlerden hep tanışıyorduk.
Dede Korkut masallarından,
Şeyh Bedreddin’in Serez Çarşısı’ndadır
Bir demircidir orada.
Bir yerde O’nu Spartaküs olarak görürüm,
Gazap Üzümleri romanında üzüm bağlarında bağ işçisidir,
Şikago mezbahalarında zalimlere karşı direnen bir emekçidir.
Sefiller’de Jan Valjan olur birden..
Sonra İtalyan filmlerinde görürüm O’nu
Vittorya De Siga’nın filmlerinde
Çocuğu için bisiklet çalar…
Pikasso’nun resim kahramanıdır,
Mozart’ın ezgilerinde adı geçer,
Balaban’ın resimlerindeki orak sallayan çiftçidir
Hoca Nasreddin gibi güler,
Bayburt’lu Zihni gibi ağlar
Orhan Kemal’in romanlarında usta başıdır.
Yaşar Kemal’in denizcisidir.
Fakir Baykurt romanlarında Irazca olur,
Sanki yüzyılları o taşır,
yüzyılların umuru var yüzünde.
Yüzündeki o kırışıklıklar;
Sevgi doludur,
Bir çağ yoludur.
Çocukluk öykülerimin kahramanıdır.
O sürgündür.
O mahpustur,
O vurulur,
O’nun için dar ağaçları kurulur
Can Yücel’in Can dostudur.
Bir de Bursa Cezaevi’nde Nazım’la yatar,
Sadece cıgara tüttürmez,gerisi tamamdır.
Yaman mı yamandır,
Ve gerçek….
Datça’da bize kalan ,
Onsuz
Hüzünle dolu zamandır.
1 Mart 2009 /DATÇA
Orhan Keskinsoy

2.03.2009

9 mart pazartesi gunu toplanIyoruz

Tekrar merhaba. Mart ayi geldi Değirmen de duzenleyecegimiz sergi icin hazirliklara baslamamiz gerekiyor. Beklenmedik kaybımız hepimizi çok sarstı, Nihat Ağbinin yokluğunu daha da çok hissedeceğiz. Bu yıl sorumluluğumuz daha da fazla .

Bu pazartesi (9 Mart) saat 15:00 de Palamutbükünde Badem Restaurant ta toplanacağız. Sergi için tekrar bir değerlendirme yapıp hemen çalışmaya başlamalıyız.

Hepinizi bekliyoruz.

Sevgiler
CİĞDEM ERKAN