23/11/2003
Ataşoğlu Ahmet anlattı:
" İlk yağmur duasına gittiğimde 11 12 yaşlarında idim. Tabii sonraları
birkaç defa daha gittim.İlk Yağmur duasını çok iyi hatırlıyorum. Batır Camiinin
yanındaki tarlada yapılmışdı. Duadan bir gün evel yapılan hazırlıkları görünce
zannettimki yağmur tam dua esnasında yağacak. Hazırlık o kadar yürekten
yapılıyordu. Büyük kazanlar t
Karaköye, Kızlan a , Reşadiyeye, eski Datçaya haberler salındı, Müftü ayarlandı
ve ertesi günü köyde bir tek kişi bile işe gitmedi. Sabahtan cami yanına doğru
yürümeye başladık. Herkes bir araya gelmenin sevinciyle şakalaşıyor, gülüşüyor
camiye doğru ilerliyordu.. Cami yanına vardığımızda diğer köylerden de akın akın
gelenleri gördük.Kazanlar ateşe vuruldu, Oğlaklar kesildi, Yemekler pişerken
insanlar gruplar oluşturup yerden küçük çakıl taşlarını toplamaya başladılar.
Her grup tan bir kişi toplanan taşı tek tek ele alıp taşa Gulhuvallayı
okuduktan sonra yalıyor ve bir torbaya koyuyordu. Torbaya konan okunmuş ve
yalanmış taşlar birisi tarafından hesap turularak sayılıyordu. Bütün toplanan
taşların sayısı 70 000 olmalıydı ve hepside teker teker okunup yalanmış
olmalıydı. Her gruptan gelen taşlar orta yerde bir çuvala konulup sayısı
yazılmaktaydı. Öğleye doğru 70 000 taş çuvalda idi.. Sonra tarlaya dağılıp bir
çuvalda kiremit parçası toplandı. Onun sayısı ne kadardı bilemiyorum. Ondan
sonra yemek yendi..Yemekten sonra Namaz kılındı ve namazın ardından Yağmur
duası başladı. Yağmur duası için saf tutan herkes ceketini ters giydi..Dua
ederken eller yukarı doğru değil aşağıya doğru açılmıştı. Dua dan sonra o bir
çuval çakıl taşı ve bir çuval kiremit parçası Cemal ağanın su dolu havuzunun
başına getirildi. Ve kalabalık arasından bir adamda yakalandı havuzun başına
getirildi. Bu adam Karaköyden o sene ilk defa rençberliğe başlamış olan
birisiydı. İlkönce çuvallar dualar arasında havuza atıldı arkadanda adam
atıldı. Adam elbiseleri ile atılmıştı...Tabii kalabalığın içinde bu duaya
inanmayanlarda yok değildi.. Çünkü, şimdi kim olduğunu çıkartamadığım bir adam
Müftüye takıldı. Hocam yani şimdi bu duadan sonra bu sıcak havada yağmurmu
yağacak diye..Müftü fazla umursamadan ağır ağır cevap verdi: Bak evlat; biz
istedik Allah da verecek bundan
yağmur yağması lazım dedi.. Tabi müftünün bu sözlerine bir çoğu bıyık altından
gülmüştü. Bizim buralarda o zamanlar dahi dini inanç pek baskın değildi. Duaya
bir çok kişi şenlik olsun diye gelmişti. Şenlikleri çok seven bir insanı vardır
bu yarımadanın.. Ama bir şey varki ister inan ister inanma, ertesi gün
sabahleyin kalktığımda ne göreyim ; gökyüzü simsiyah bulut olmasınmı.. Öğleden
sonrada yağmur başlamasınmı.. Ben bunu gördüm. Ve de ondan sonra Yağmur
dualarına inandım..Eğer bu yağmur bir tesadüf idiyse bile harika bir
tesdadüftü...İŞTE Yağmur duası hatıram bu..... "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder