4.03.2009

Nihat Akkaraca için

TÜRKÜ GÖNÜLLÜ ADAM!
Bir romandan,bir resimden,
yada bir siyah beyaz filmden fırlamış
gibi görürdüm O’nu.
O’nunla bir yerlerden hep tanışıyorduk.
Dede Korkut masallarından,
Şeyh Bedreddin’in Serez Çarşısı’ndadır
Bir demircidir orada.
Bir yerde O’nu Spartaküs olarak görürüm,
Gazap Üzümleri romanında üzüm bağlarında bağ işçisidir,
Şikago mezbahalarında zalimlere karşı direnen bir emekçidir.
Sefiller’de Jan Valjan olur birden..
Sonra İtalyan filmlerinde görürüm O’nu
Vittorya De Siga’nın filmlerinde
Çocuğu için bisiklet çalar…
Pikasso’nun resim kahramanıdır,
Mozart’ın ezgilerinde adı geçer,
Balaban’ın resimlerindeki orak sallayan çiftçidir
Hoca Nasreddin gibi güler,
Bayburt’lu Zihni gibi ağlar
Orhan Kemal’in romanlarında usta başıdır.
Yaşar Kemal’in denizcisidir.
Fakir Baykurt romanlarında Irazca olur,
Sanki yüzyılları o taşır,
yüzyılların umuru var yüzünde.
Yüzündeki o kırışıklıklar;
Sevgi doludur,
Bir çağ yoludur.
Çocukluk öykülerimin kahramanıdır.
O sürgündür.
O mahpustur,
O vurulur,
O’nun için dar ağaçları kurulur
Can Yücel’in Can dostudur.
Bir de Bursa Cezaevi’nde Nazım’la yatar,
Sadece cıgara tüttürmez,gerisi tamamdır.
Yaman mı yamandır,
Ve gerçek….
Datça’da bize kalan ,
Onsuz
Hüzünle dolu zamandır.
1 Mart 2009 /DATÇA
Orhan Keskinsoy

Hiç yorum yok: